İnmemiş Testis
Erkeklerde anne karnındayken karın içinde bulunan testisler, doğumda skrotum içine inmiş olmalıdırlar. Eğer inmemiş ise bir sene içinde skrotuma (torbalara) inmesi beklenir. Bir yıl içinde testisler skrotum içine normal inişini tamamlamadıysa, cerrahi müdahale ile skrotum içine indirilir. Testislerin karın içinde kalmaları ya da hayatın ileri dönemlerinde inmesi sperm yapımını olumsuz yönde etkilemekte olup, testis kanserlerinin oluşmasına bile neden olabilmektedir.
Varikosel
Erkeklerin yaklaşık %15’inde görülür. Testisi besleyen damarlarda meydana gelen genişlemelere varikosel adı verilmektedir. Kan akımının yavaşlaması testislerde ısı artışına, nadiren üreme hormonlarında dengesizliğe neden olabileceğinden infertiliteye yol açabileceği düşünülmekle birlikte, her varikosel saptanan hastanın infertil olacağı anlamına da gelmemektedir. Özellikle muayenede çok net olarak görülen genişlemiş damarların opere edilmesi gerektiği düşünülebilir.
Enfeksiyon
Kabakulak veya üreme organlarındaki gonore (bel soğukluğu), tüberküloz gibi enfeksiyonlarda oluşan iltihabi reaksiyonlar, üreme kanallarında tıkanıklığa, hatta testiste sperm üretiminin azalması ya da yok olmasına neden olabilmektedir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda özellikle sperm kalitesi etkilendiğinden bu hastalıkların erken tanı ve tedavisi önemlidir.
Testis Tümörleri
Özellikle testis tümörlerinin tedavisi sırasında uygulanan kemoterapi ya da radyoterapi sperm üretimini olumsuz etkilemektedir. Tedavi öncesinde ve sonrasında sperm sayımı yapılması infertilite probleminin belirlenmesi açısından çok önemlidir. Bu gibi durumlarda tedavi öncesi spermlerin alınıp dondurularak saklanmasını öneriyoruz.
Sistemik Hastalıklar
Yüksek ateşli hastalıklarda testisler etkilenebileceğinden, sperm kalitesi düşmektedir. Karaciğer ve Böbrek hastalıklarında ise hormonal denge bozulacağından yine sperm yapımı etkilenmektedir. Diabet (şeker hastalığı), hipertansiyon (yüksek tansiyon) gibi hastalıklar da infertiliteye neden olabilmektedir. Sinir sistemine ait hastalıklar ya da yaralanmalarda da ereksiyon (sertleşme) olmaması veya ejakülasyon (boşalma) olmaması gibi sonuçlar ortaya çıkabileceğinden infertiliteye neden olabilmektedir.
Üreme sistemi ile ilgili en önemli sistemlerden biri endokrin (hormon) sistemidir. Bu sisteme ait bozukluklar ki bunun en başında üreme hormonlarının salgılandığı hipofiz bezine ait bozukluklar gelir, infertiliteye neden olabilir. Bunların dışında çeşitli genetik bozukluklar, cinsel fonksiyon bozuklukları da infertiliteye neden olabilmektedir. Semen analizinin sonuçlarının normal sınırlarda kabul edilebilmesi için en önemli üç kriter sperm sayısı, hareketlilik oranı ve morfoloji (yapısal özellikler) olup, bu değerlerden herhangi birinin ya da tümünün bozuk olması durumunda tedavinin planlanması için gecikmemek gerekir.