21. Hafta
TANSİYONA DİKKAT
Yirmibirinci haftaya ulaşıldığında bebekteki hızlı büyüme biraz yavaşlar. Bu haftada en önemli olay kalp kasının güçlenmesidir. Bebeğinizin kalbi, kanı çok daha etkili şekilde pompalamaya başlamıştır. Sizin dolaşımınızdaki kan miktarındaki artış nedeni ile özellikle tüm gün ayakta olan gebelerde akşamları ayaklarda ve ayak bileklerinde şişmeler olabilir. Eğer tansiyon normalse bu tamamen normal bir durumdur. Gün içinde zaman zaman ayakları hafif yükselterek dinlenmek ve eğer mümkünse 2 saatten fazla ayakta kalmamak şişliğin geçmesine yardımcı olabilir. Bol su içmek bu yakınmaları arttırmaz tam tersine azaltır. Bu nedenle gün içinde bol bol su içmeyi ihmal etmeyin. İhmal etmemeniz gereken bir başka konu ise artık en azından haftada bir kez tansiyonuzu ölçtürmenin faydalı olacağıdır. Karın boşluğu içerisinde büyüyen uterusun diğer organlar ile birlikte diyafram kasını da sıkıştırması sonucu pek çok gebe bu dönemde nefes darlığı ya da çabuk nefes nefese kalma ve çarpıntı sorunu yaşayabilir. Bu da gebeliğin normal sonuçlarından birisidir. Gebelik ilerledikçe bu sıkıntılar artabilir. Yine daha önce başlamadıysanız bu haftadan itibaren demir desteğine başlamanızda fayda var. Diet ile aldığınız demir gebelikte size yeterli gelmeyecektir. Bu nedenle mutlaka dışarıdan destek almalısınız.
22. Hafta
MÜZİK ZAMANI
Bu haftaya ulaştığınızda bebeğinize müzik dinletmenin faydası olabilir. Anne karnında klasik müzik dinlemenin ruhsal gelişime olumlu yönde etkisi olduğunu iddia edenler mevcut. Bunlar doğru olmasa bile minik bebeğinizle birlikte biraz müzik dinlemenin, şarkı söylemenin ya da kitap okumanın ne zararı olabilir ki? Hatta bazı çalışmalar bebeğiniz doğmadan önce ona okuduğunuz kitapları, doğduktan sonra emzirirken yeniden okuduğunuzda minik yavrunuzun daha güçlü emeceğini iddia ediyorlar. İlginç değil mi? Bebeğinizde bu gelişmeler olurken siz de artık dengenizi sağlamakta zaman zaman güçlük çektiğinizi fark edebilirsiniz. Karnınızın büyümesine bağlı olarak bel kavisiniz de içeri doğru genişlediğinden vücudunuzun denge merkezi yer değiştirmektedir. Bünye buna aynı hızda uyum sağlayamadığından dengenizi sağlamakta güçlük yaşayabilirsiniz. Bu nedenle evde yanlızken banyo yapmamanız tavsiye edilir. Yine aynı nedenler ile dengeye dayalı sporlara da ara vermeniz gerekli. Gebelik hormonlarına bağlı olarak parmak eklemlerinize kadar tüm eklemlerinizde gevşemeler olacaktır. Bu size bel ağrısı olarak yansıyabilir. Bu haftalar hem denge sorunları hem de bel ağrıları nedeni ile yüksek topuklu ayakkabılara veda edilmesi gereken dönemlerdir. Gebeliğinizi geri kalan kısmında topuksuz ve yumuşak ayakkabılar giymeniz rahatsızlıklarınızı azaltacaktır.
23. Hafta
HAREKETLER ARTIYOR
Bebeğiniz artık tamamen minyatür bir insan görünümündedir. Kulak içinde yer alan minik kemikler tamamen sertleşir, dudakları iyice belirginleşir. Boyu 17-18 santimetre kadar olmuştur, kilosu ise 600 gram civarındadır. Gözleri tamamen gelişmiş olmasına rağmen renkli kısmı olan iris daha pigmente değildir, yani göz rengi belli değildir. Pankreas insülin salgılamaya başlamıştır. Sizde ise yavaş ama sürekli bir kilo artışı söz konusudur. Bu dönemde aşerme adı verilen olay hızlanır. Fazla abartıya kaçmadan ufak tefek kaçamaklara izin verilebilir. Bacak krampları yirmili haftalarını yaşayan gebelerde görülebilir. Kalsiyum ve magnezyum alımı şikayetleri ve krampların sıklığını azaltacaktır. Kramp girdiğinde bacağınızı düz uzatarak masaj yaptırabilirsiniz. Bir başka güzel olay ise artık bebeğinizin hareketlerini eşinizin de hissedebilecek olmasıdır. Eşiniz elini karnınıza koyduğunda bebeğinizin hareketlerini çok rahat hissedebilir, hatta bu hareketler dışarıdan gözle bile fark edilebilir. Bebeğin hareket etmesi için çok geniş bir alan vardır. Bebeğiniz sanki içeride taklalar atarmışcasına özgürce hareket eder!..Hareketler bebeğin motor gelişimi yani kas güçlenmesi için çok önemlidir. Bu haftalarda yapılan ultrason incelemelerinde bebek makat gelişken çok kısa bir süre sonra baş gelişe dönebilir. Bebeğin bu haftalarda ters durması fazlaca önemli değildir doğuma yakın büyük bir olasılıkla baş aşağı dönecektir.
24. Hafta
YAŞAYABİLECEK DÖNEME GELİYOR
24. hafta gebelik süreci içindeki önemli dönemeçlerden birisidir. Çünkü bu hafta viabilite sınırı olarak kabul edilir. Viabilite annesine bağımlı olmadan, annesinin vücudu dışında yaşamını devam ettirebilme anlamında kullanılmaktadır. Ancak fetusun viabilitesi pratikde her zaman gerçek olmaz. Bunu hayata geçirebilmek için solunum, sindirim, vücut ısısını korumak gibi yaşamsal fonksiyonların çok iyi desteklenmesi ve bebeğin enfeksiyonlardan korunması gereklidir. 24 haftalık bir fetus 650-700 gram ağırlığa ulaşmıştır. Ülkemizde de belirli merkezlerde bu kadar küçük bebekler yaşatılabilmektedir. Ancak önemli olan bu bebekleri yaşatmak değildir. Görme, işitme gibi duyusal faaliyetlerinin yanı sıra zihinsel gelişimlerinin nasıl olacağı tam anlamı ile gösterilememiş olan bu tür bebeklerin yaşaması durumunda bile birçok sorun ortaya çıkabilir. Bu haftada bebeğin akciğer içinde yer alan damar yapıları olgunlaşır. Hemen hemen bütün organları artık fonksiyonel olarak görev yapabilmektedir.
Sizde ise diş eti kanamaları görülebilir. Gebelik hormonları etkisi ile epulis gravidarum adı verilen diş eti hastalığı ortaya çıkabilir. Dişinizi fırçalarken ve hatta ağzınızı çalkalarken bile kanamalar olabilir. Diş etleriniz çekilebilir. Hastalığın en ileri formunda dişlerde dökülmeler bildirilmektedir. Bu nedenle eğer benzer yakınmalarınız varsa ihmal etmeden diş hekiminiz ile görüşmelisiniz. Ayrıca ne olursa olsun dişlerinizi fırçalamayı ihmal etmemelisiniz. Yine 24. haftada gebeliğe bağlı diabetin varlığını araştırmak için doktorunuz sizden 50 gramlık glukoz tarama testi isteyecektir. Bu test 28. haftaya kadar yapılabilir. Eğer bu ilk yapılan testde kan şekeri yüksek çıkarsa 3 saatlik daha uzun bir test istenecektir. Sonuçlara göre doktorunuz size gereken önerilerde bulunacaktır. Yine bu haftalarda erken doğumun belirtilerine karşı dikkatli olmayı öğrenmelisiniz. Bunu başarabilmek için de erken doğum hakkında bilgi sahibi olmanız gereklidir. Doktorunuz bu konuda size yardımcı olacaktır.
25. Hafta
SIRT VE BEL AĞRILARI ARTIYOR
Bu haftanın en önemli olayı bebeğinizin tat duyusunun büyük ölçüde gelişmiş olması. Tat duyusu ile birlikte bebeğinizin süt dişleri de gelişiyor. Bebeğin cildi hala daha ince ve kırılgan. Ancak vücudu orantılı bir şekilde doluyor, cilt altı yağ dokuları olgunlaşıyor. Artık uterus içinde göreceli olarak kapladığı alan azalmaya başladı. Bu da hareket için kendisine kalan boş alanın giderek azalacağı anlamına geliyor. Sonuç ise hareketlerin daha sert hissedilmesi olacak. Bu haftalarda yorgunluk hissedebilirsiniz. Bu gebeliğin normal yakınmalarından birisidir. Aynı zamanda gözlerinizin ışığa karşı oldukça duyarlı olduğunu fark edebilirsiniz. Gebeliğe bağlı göz kuruluğu pek çok anne adayının ortak yakınmasıdır. Sorunun üstesinden gelebilmek için yapay gözyaşı preparatları kullanabilirsiniz. Büyüyen rahimin bası yapması ve dolaşımın bozulması nedeni ile bacaklarda ve belde ağrılar olabilir. Bazı gebelerde ise el parmaklarında dahi ağrılar olabilir. Bu gibi durumlarda soğuk tatbiki oldukça yararlı olmaktadır. Hala daha bebeğinizin ismine karar vermediyseniz bu haftalarda artık isim aramaya başlayabilirsiniz.
26. Hafta
OLGUNLAŞMAYA DEVAM EDİYOR
Bebeğinizin akciğerlerinde hava kesecikleri oluşmaya başladı. Doğumdan hava solumayı sağlamak için akciğerler sürfaktan adı verilen bir madde üretirler. Bu madde, minik hava keseciklerinin çeperlerinin birbirine yapışmasına engel olur. Bu sayede her nefes alışda kesecikler hava ile dolar. Bu haftada bebeğinizin akciğerleri sürfaktan üretmeye başlamıştır ancak miktarı yeterli değildir. Erken doğum tehdidi yaşayan anne adaylarına yapılan bazı ilaçlar ile bu maddenin yapımı hızlandırılmaya çalışılır. Amaç erken doğum olur ise bebeğin solunum problemi yaşamasını engellemeye çalışmakdır. Yapılan çalışmalarda 26 haftalık bebeklerin beyin dalgaları incelendiğinde dokunmaya beyin dalgaları ile cevap verdiği saptanmıştır. Ayrıca ilginç bir bulgu da karnınıza kuvvetli bir ışık kaynağı dayadığınızda bebeğin kafasını o yöne çevirmesidir. Bu haftalarda birden bire ve durup dururken karnızında bir sertleşme hissedebilirsiniz. Endişelenmeyin. Bu gebe rahimde, normalde görülen ve Braxton-Hicks olarak isimlendirilen kasılmalardır. Erken doğum tehtidinde ise kasılmalar sürekli ve belirli aralıklarla gelir. Düzenli kasılmaları saptamak için eşinizden yardım isteyebilirsiniz. Eşiniz, elinin ayasını uterusunuzun tam tepe noktasına yerleştirerek beklemeli. Bu haftada uterusun tepe noktası göbek deliğinin yaklaşık 5 santimetre yukarısındadır. Eşiniz 20 dakika kadar bu şekilde bekleyerek kasılmaların varlığını ve sıklığını saptayabilir. Bu işlemi kendiniz de yapabilirsiniz, ancak objektif olarak değerlendiremeye bileceğiniz için eşinizden istemenizde yarar var. Kasılmaları siz ağrı olarak hissetmeyebilirsiniz ya da çok hafif adet sancısı şeklinde fark edebilirsiniz. Eğer bunların sıklığı konusunda endişeleriniz varsa hemen doktorunuz ile temasa geçiniz.
27. Hafta
UYUMA ZORLUĞU ARTIYOR
Eğer rahim içine bir kamera yerleştirmek ya da direk olarak gözlemek mümkün olabilseydi, bebeğinizin göz kırpabildiğini görebilirdiniz. Bu haftaya gelindiğinde bebeğiniz gözünü açıp kapamaya başlıyor. Beyin olgunlaşması hızla devam ediyor ve sese verdiği tepkiler iyice arttı. Boyu 25 santimetreye yaklaştı ve kilosu 1000 kilogram civarında. İkinci trimesterın sonu olan 27. haftada karnınızdaki gerginliğe bağlı olarak solunum ve uyku problemleri yaşayabilirsiniz. Özellikle yattığınız zamanlarda nefes darlığı ortaya çıkabilir. Bu durum bebeğinize herhangi bir zarar vermez ancak siz daha rahat edebilmek için, geceleri yatarken kullandığınız yastık sayısını arttırmalısınız. Çoğu anne adayı bu dönemlerde uykunun dinlenmeden çok sıkıntı yarattığını söylemekteler. Bilinç altında yaşanan endişeler uykuda kabus olarak kendini gösterebilir. Hatta uykuya dalmada büyük zorluklar yaşayabilirsiniz. Tecrübeli anne adayları yatmadan önce yarım saatlik bir yürüyüşün oldukça faydalı olduğunu iddia ediyorlar. Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da kan basıncınız. Doktorunuz her kontrolünüzde tansiyonunu ölçecektir. Zira halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsi için riskli döneme girdiniz. Rutin kontrollerinizde yapılan ultrason incelemelerinde artık bebeğinizi bir bütün olarak göremediğinizi fark etmişsinizdir. Artık bebeğiniz bir hayli büyüdüğü için bütün olarak değil kısım kısım incelenebilmektedir. Yapılan ölçümler ile kilosu gerçeğe yakın ölçülerde tahmin edilebilir. Bu hafta ile birlikte gebeliğinizin ikinci trimester’ı sona erdi. Yolun büyük kısmı aşıldı.
28. Hafta
ÜÇÜNCÜ TRİMESTERE GELDİK
Bu hafta ile birlikte gebeliğin en zor dönemlerinden biri olan üçüncü trimester yani son üç aya girmiş oluyorsunuz. Bu haftada bebeğiniz hızla büyümeye devam edecek ve rahim içini mümkün olduğunca dolduracak. Rahim büyüklüğünüz neredeyse kaburgalarınzın seviyesine ulaştı. Bu haftada bacaklarınızdaki varislerde artış ve şişme fark edebilirsiniz. Yine hemoroid probleminiz varsa bu kötüleşebilir, ya da bacaklarınızda sık sık kramplar yaşayabilirsiniz. 24-28. haftalar arasında doktorunuz sizden glukoz yükleme testi isteyecektir. Bu testin amacı gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığını yani gestasyonel diabeti araştırmaktır. Yine bu haftada kan uyuşmazlığınız varsa doktorunuza bunu hatırlatın. 28. haftada dünyaya gelen bebeklerin yaklaşık %90’ı yaşatılmaktadır. Ancak bu bebeklerde yoğun bakım şartlarında solunum desteği gerekmektedir. Bebeğiniz sürekli uyuma ve uyanma dönemleri geçirmektedir. Zaman zaman gözlerini açıp kapayabilir. Kaşları gelişimini tamamlamıştır. Vücudu yağ depolamaya devam etmektedir. Bu yağlar doğduktan sonra kendi vücut ısısını ayarlamada oldukça önemlidir. Bu haftada bebeğinizle rahatça konuşabilirsiniz, çünkü artık sizin sesinizi tanıyor!
29. Hafta
HIÇKIRIKLAR
Bebeğiniz doğum gününe hazırlanmaya devam ediyor. Artık kafası ve gövdesi arasındaki oran normale yakın, yani baş vücutdan daha ufak hale gelmiştir.Kendi vücut ısısını ayarlayabilme yeteneğine sahiptir. Kemik iliğide sürekli kırmızı kan hücreleri yani alyuvar üretiyor. Gözleri ise hareket etmeye başladılar bile. Bu arada unutmadan zaman zaman içinizde aniden bir hareket hissederseniz sakın şaşırmayın ve korkmayın çünkü bebeğiniz hıçkırıyor! 29. haftaya gelindiğinde hamileliğinizi artık iyice hissetmeye başladığınız fark edeceksiniz. Bu haftalarda karın cildinizde kaşınmalar hissetmeniz normaldir. Cild'deki gerilmelere bağlıdır. Bunun yanısıra karın içi basıncındaki ve dolaşım sistemindeki değişikliklerin sonucunda hemoroid (basur) problemi görülebilir. Ayrıca nefes darlığı, midede yanma, bacaklarda kramplar gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Bu yakınmaların sizi hamileliğinizden soğutmasına izin vermeyin. Bunların hepsi geçici ve tedavi ile üstesinden gelinebilecek şikayetleridir. Yakınmak yerine hamileliğinizin pozitif yönlerini görmeye ve keyfini çıkarmaya çalışın.
30. Hafta
BURASI HEP KARANLIK DEĞİL
Bebeğinizin cildini kaplayan ve lanugo adı verilen ince tüyler artık yavaş yavaş kaybolmaya başlarken el ve ayak tırnakları yavaş yavaş uzuyor. Kemik iliği kan hücresi üretim işini tamamen karaciğerden devralır. Öte yandan bebek artık etrafının farkına varmaya başlar. Rahimin içi genellikte zifiri karanlık gibi düşünülse de anne adayının bulunduğu çevreye bağlı olarak aydınlık ya da karanlık olabilir ve bebek bunun ayrımını yapabilir. Erkek bebeklerde testisler torbaya iniş sürecini tamamlamak üzeredir. Bebeğin ağırlığı doğumda olacağı ağırlığın üçte ikisine ulaşmıştır. Bu haftalarda anne adayı artık hamilelikten iyice sıkılmaya başlar. Uyuyamamak ve mide yanmaları sık görülen problemlerdir. Zaman zaman kasıklarınızda bir ağrı ya da kasılma hissedebilirsiniz. Bunlar rahimin gerginliğini sağladığı küçük ve önemsiz kasılmalardır ve Braxton Hicks kontraksiyonları olarak adlandırılırlar.